MALATYA’DA GEZİLECEK YERLER
Binlerce yıldır pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Malatya, tarihi yerleriyle ziyaretçilerini bekliyor.
- Şire Pazarı
- Arapgir
- Eski Malatya (Battalgazi) Ulu Cami
- Beş Konaklar Etnografya Müzesi ve Geleneksel Malatya Evi
- Atatürk Evi Müzesi
- Malatya Müzesi
- Günpınar Vadisi
- Tohma Kanyonu ve Somuncubaba Külliyesi
- Malatya Kalesi
- Arslantepe Höyüğü
- Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı
- Abdurrahman-ı Erzincani Camii
- Turgut Özal Tabiat Parkı
- Orduzu
- Levent Vadisi
- Şire Pazarı
İstanbul’daki Mısır Çarşısı’na da benzetilen Şire Pazarı’nda 240 dükkânda kuru kayısı, baharat çeşitleri, kuru üzüm, badem çekirdeği, dut pekmezi, kuru erik gibi yiyecekler satılıyor. Kayısı ve kayısı çekirdeğinden yapılan çikolatadan pestile, dönerden lokuma kadar ilginç enfes lezzetler var.

- Arapgir
Gezip görebileceğiniz birçok konak bulunmaktadır. Otantikliğini korumuş olan Arapgir hem çok güzel fotoğraflar çekebileceğiniz hem de içinde olmaktan keyif alabileceğiniz bir yerdir. Arapgir’in mor reyhanı meşhur. Yemeklere baharat olarak kullanılıyor. Mevsiminde buradaysanız, mor reyhan tarlalarına gidebilirsiniz. Yaz aylarında çıkıyor, toplanıp, kurutuluyor. Salatalarda ve köftelerde bolca kullanılıyor.Arapgir’e gidip Tandır Kebap yenilmeden dönülmemesi gerekir. Özelliği, etlerin tuzlanıp bir gün bekletilerek, meşe odunu ile ısıtılan tandırlarda, asılarak yaklaşık yedi saat kadar, yavaş ateşte pişirilmesidir

- Eski Malatya (Battalgazi) Ulu Cami
Dört eyvanlı plan ile İran’daki büyük Selçuklu camilerinin Anadolu’daki ilk ve tek örneğidir. Mihrap önü kubbesine bitişik, ortasında bahçesi ve havuzu ile iç avlu, planın esasını meydana getirmektedir. Cami ilçe merkezinde olup haftanın her günü ziyaretçilere açık olup görülmesi gerek yerlerdendir.
- Beş Konaklar Etnografya Müzesi ve Geleneksel Malatya Evi
Saray Mahallesi Sinema Caddesi üzerinde bulunan konaklar, geleneksel Malatya konaklarının yapım özelliklerini taşırlar. Yan yana beş konaktan oluşan bu binalar, sokağa cepheli iki katlı evlerdir. Bunlardan üç katlı iki konaktan olanın dört odası Malatya evi, altı odası da etnografik eser olarak teşhire açılmıştır. Sivil mimarinin güzel örneklerinden olan konaklar 1900'lü yılların başlarında inşa edilmişlerdir. Giriş ücretsiz olup gezip görülmesi gereken yerlerdendir.

- Atatürk Evi Müzesi
Bir salon ve altı ayrı oda halinde düzenlenen müzede konferans salonu, Atatürk’ün Malatya’ya geldiği zaman kullandığı eşyaların sergilendiği bir oda, Atatürk kitaplığı ve Cumhuriyet dönemi fotoğrafları yer almaktadır. Müze haftanın her günü 08.00-16.45 saatleri arasında açıktır. Girişler ücretsizdir.

- Malatya Müzesi
Merkeze yürüme mesafesinde Kernek meydanında bulunan Malatya ve çevresinde yapılan arkeolojik kazılarda çıkarılan Osmanlı, Selçuklu, Bizans, Roma, Urartu, Asur ve Hitit dönemine ait tarihi ürünlerin sergilendiği Malatya Müzesi’ne mutlaka uğramalısınız.
- Günpınar Vadisi
Darende ilçesinde bulunan Günpınar Vadisi; minik şelaleleri, minik göletleri, mağaraları ve kanyonuyla Malatya’nın doğal güzelliklerinin bir birleşimdir. Doğa yürüyüşü yapabileceğiniz bu 2 km uzunluğundaki vadide, çok güzel fotoğraf çekebilirsiniz. Günpınar Şelalesi ile kaynağı arasında yer alan vadi, Türkiye’nin sayılı doğal şelalelerinden biridir. Şelale yaklaşık 50 metre yükseklikten akıyor. Şelalenin yanındaki kaynak suyu kış aylarında donuyor ve Pamukkale travertenlerini andıran bir görüntü oluşuyor. Şelalenin yakınlarında bulunan tesislerde yemek yiyebilirsiniz.

- Tohma Kanyonu ve Somuncubaba Külliyesi
Kültür Bakanlığı ve pek çok vakfında desteğiyle yenilenen türbe, yanına külliye eklenerek genişletilmiş. Ortasında bulunan havuzun yeni görüntüsü ise görenleri büyülüyor. Yanından akan Tohma Kanyonu’nun su sesiyle, etkileyici bir yerde olduğunuzu fazlasıyla hissedebilir, külliyenin altında yer alan küçük ama etkileyici Somuncu Baba Müzesi’ni de ücretsiz olarak gezebilirsiniz.
- Malatya Kalesi
Malatya Kalesi, hem il merkezine yakınlığıyla şehrin en kolay gezilecek yerleri arasında Battalgazi ilçesinin sınırları içerisindedir. Kalenin yapımına M.S. 79 yılında başlanmış fakat uzun bir süre bitirilememiştir. Titus Livius'un başlatmış olduğu kale, Bizans İmparatoru Justianus döneminde bitirilmiştir.
Kale, zaman içerisinde harap olmuş, Danişmentliler döneminde ise bir onarım geçirmiştir. Günümüze ise çok az sayıda bir kalıntısı vardır.
